Başkanın Mesajı

Değerli ortaklarımız;

                Dünyanın önde gelen ülkelerinin politikalarına baktığımızda, bizleri hayrete düşüren sonuçlar gözlemliyoruz. ABD, Rusya, İsrail, Almanya, Fransa vs. gibi dünyanın hem ekonomik, hem askeri alanda en büyük güçleri, yeryüzü için küçük sayılacak bir ortadoğu coğrafyasında kendilerine çıkar sağlama amaçlı, neredeyse savaşın eşiğine gelmiş durumdalar. Ama felsefe olarak birleştikleri tek bir nokta var, insan hayatının önemsizliği. Oysaki insan hayatı zengin petrol yataklarından da, başkanların egolarından da çok daha önemli olmalı diye düşünüyorum.

                2015 yılına baktığımızda kooperatifimiz için, imkânlarımız ölçüsünde çok güzel bir yıl geçirdik. Özel dağıtım kanalları ve diğer kooperatiflerimizle değerlendirdiğimizde faaliyet kârında yüzdesel olarak 2. sıraya yerleştik. Şunu söyleyebilirim ki hiçbir başarı tesadüf değil, bu başarıyı elde edene kadar geçen süreçte analitik düşünme, odaklanma, inanma ve hedefe kilitlenme var. Bu başarıda emeği geçen yönetim kurulumuza, çalışanlarımıza, temsilcilerimize ve tabii ki bu başarıdaki aslan payına sahip olan siz ortaklarımıza sonsuz teşekkürler ediyorum.

Mesleğimizle ilgili düne, bugüne ve yarına baktığımızda çok ilginç saptamalarla karşı karşıyayız; 2005 öncesi Yeşil Kart, SSK, Mülteci Reçeteleri derdimiz yoktu, cirolarımız düşüktü belki ama peşin para ilacımızı satıyorduk, fazla reçeteyle boğuşmadığımız için eleman sayımız ve diğer giderlerimiz çok daha düşüktü. Eczacılık Fakültesi sayısı iki elin parmakları kadar bile değildi, fakültelerimiz 300-400 mezun ancak veriyordu, derken 2005’te SSK ve Yeşil Kart çıktı işlerimiz arttı, tabii giderimiz de arttı. Eczacılık Fakültesi sayısı da artmaya, dolayısıyla eczacı sayısı da koşar adım yükselmeye başladı. Lale devri 4-5 yıl sürdü, öncelikle %11’ler karşımıza çıktı ve hızla %41’lere tırmandı, arkasından ticari  iskontolar yani 4 ve 7’ler elimizden alındı, şu anda da MF’ler yavaş yavaş aşağı çekiliyor. İlaç fiyatları desen enflasyon altında ezilmiş durumda. Bu sene Euro’nun 3.35’lere çıktığı ortamda, Euro kuru hala 2.11 hesaplanmakta, ilaç fiyatları en ucuz ülkenin (Yunanistan’ın) bile %40 altında seyretmekte. Doğal olarak bu ilaç fiyatlarıyla bizim giderlerimizi karşılamamız imkânsıza yakın bir durumda.

Söz açılmışken, bizim şu MF sorunundan da biran önce, bizim kontrolümüzde kurtulmamız lazım. TEB, Eczacı Odaları ve Kooperatiflerimizin ortak yapacağı projelerle MF’lerin yerini dolduracak argümanlar üretip, başta yerli sanayi olmak üzere tüm sanayiden destek alıp devletin karşısına çıkmalıyız. Çünkü onlar bizim adımıza proje üretirse ve biz bu projelere dâhil olmazsak, meslek adına çok ciddi mağduriyetler yaşarız diye düşünüyorum.

                Bunun dışında 2018’e gelindiğinde, mezun olacak eczacılar yasaya takılacağı için bu yıldan sonra çok ciddi istihdam sorunu bizleri beklemektedir. Şu an fakültelerimiz 2000’in üstünde mezun vermekte, 2 yıl sonra bu sayı daha da artacak. Bu eczacılarımız, içinde bulundukları çıkmaz nedeni ile belki de istemeseler de eczacı sahip ve mesul müdürlüğünün değişmesi gerekliliğini savunup, iş bulmak için büyük sermaye gruplarının varlığını isteyebilecekler. Halk da bu genç eczacıların mağdur olduğunu düşünerek, bu görüşün yanında olabileceğinden, siyasi otorite üzerinde baskı kurup, kanunun değişmesini sağlamak hiçte zor olmayacaktır diye düşünüyorum.

Bu saptamalar ışığında bizim yapmamız gereken, kooperatiflerimizi güçlü bir şekilde geleceğe taşımak. Kooperatiflerin güçlü olabilmesi, ortaklarının güçlü olabilmesinden geçmektedir. İşte biz bugün yaptığımız projelerimizle bunu başarmaya çalışıyoruz, yani ekonomik olarak daha da güçlü ortak yapısını sağlamayı hedefliyoruz. Yarın ise ortaklarımızla kooperatiflerimizi, network altyapısı ile bağlayarak her bir ortağımızın eczanesinin Güney Ecza Kooperatif Şubesi gibi çalışabileceği, birliktelik gücünü kullanabileceği ve ortak hareket edebileceği organizasyonu yaratmaya çalışıyoruz. Bunun içindir ki ortak satın alma platformumuz, eğitimlerimiz ve pilot aşamasından sonra tüm ortağa kısa zaman sonra yaygınlaştıracağımız Eczane Gelişim Projemiz var. Bu projemizi tam anlamıyla hayata geçirdiğimizde tüm GEK eczaneleri gerek personel yapısıyla, gerek görsel farklılığıyla, gerekse ilaç ve ilaç dışı danışmanlık hizmetiyle halk nezdinde vazgeçilmez yapılar olacaklardır.

Bunun yanında sosyal projelerimizi hızla hayata geçirmeye devam edeceğiz. Görme Engelliler ve Meme Kanseri farkındalık projemiz inanılmaz ses getirdi. Mayıs ayında tütün ve sigara kullanımının zararlarına dikkat çekmek amaçlı projemizi lanse ettik. Ecz. Mehmet Emin İnal abimizin adına fotoğraf yarışması düzenledik ve bu yarışma halkımıza açık oldu. Ortaklarımızın eczaneleri aracılığıyla duyurumuzu yaptık, bunun sonunda 91 başvuru geldi ve dalında uzman 5 jürimizin seçimi sonucu ilk 3’e girenlere çeşitli ödüller verildi. Önümüzdeki aylarda da Alzheimer farkındalığı ile ilgili bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştireceğiz. Sosyal projelerimizle, halkla direkt temasımızı sağlayan çalışmalarımız artarak devam edecek…

                Bu kadar çok projeyi neden yapıyoruz diye sorguladığımızda; amacımız mesleğimizin özgür eczacı sermayesiyle çok daha uzun yıllar yapılabilmesini sağlamak, ortaklarımızın cirolarına direkt katkı sağlayacak projeler üretmek, halk gözünde bizlerin danışman kimliklerimizi ön plana çıkartarak vazgeçilmez olabilmektir.

Ortaklarımız ne kadar güçlü olursa Güney Ecza Kooperatifi de aynı oranda güçlü olacaktır.

Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

                                                                              Tarkan BİR

                                                               Yönetim Kurulu Başkanı